23 Numara Filmi Konusu (Jim Carrey)

Sizde benim gibi Psikolojik Gerilim filmleri hastası iseniz ve Jim Carrey'in muhteşem performansı ile şahlanmış 23 Numara filmini izlemediyseniz, hazır olun çünkü gerilim ve gizem dolu bir yolculuğa çıkıyorsunuz. Kemerlerinizi şimdiden bağlayın yani 👍 IMDB puanı 6.4 olan bu filmi büyük bir keyifle inceleyelim.

23 Numara Filminin Konusuna Göz Atalım:

Walter Sparrow (yani Jim Carrey) köpek yakalayıcısı olarak çalışan tipik bir Amerikan aile babasıdır. Filmin başında yaşadığı bir köpek saldırısı sonrasında bir süreliğine psikolojik izin alarak iş hayatından uzaklaşmak zorunda kalır. Bu süreyi doğum gününde karısı Agatha'nın (Virginia Madsen) hediye ettiği kitabı okumakla değerlendirmeye başlamaktadır. 

İlk başta kendini karışık bir sayı karmaşası içinde bulan Walter, ilerledikçe daha da gizemli olaylar yaşamaya başlar. Kitabın ana teması 23 sayısı üzerinden ilerlemektedir. İlk başta basit bir matematik sayısı olarak masum gözüken bu durum, sonrasında büyük bir gizeme dönüşmeye başlar. Yazarın kim olduğunu bulmaya çalışan Walter, aslında nasıl bir karmaşanın içerisine gireceğinden habersizdir!

Şimdi gelelim kısa bir film incelemesi yapmaya...

Az önce bahsettiğim gibi, Jim Carrey'in enfes oyunculuk yeteneği sayesinde filme daha ilk baştan kilitleniyorsunuz. Psikolojik sorunları oluşmaya başlayan bu rolün gerçekçiliğini öyle bir yansıtmış ki, Walter'ı kendinizden bir parça olarak görmeye başlıyorsunuz ve film bir nevi sizin hayatınız gibi gelişmeye başlıyor. Toplama çıkarma bölme tersten okuma gibi basit işlemlerle 23 sayısına ulaşmaya çalışan Walter ile birlikte sizde obsesif bir şekilde çevrenizdeki sayıları toplayıp bir çıkarım yapmaya başlıyorsunuz. En azından bende bu hissiyat fazlasıyla oluştu 👀

Bildiğiniz gibi özellikle bu tarz PsikoGerilim filmlerinde final oldukça önemlidir. Hatta en vurucu anları bu sahnede yaşarız. İşte 23 Numara filminde de bu doyuma fazlasıyla ulaşacağınızdan eminim!

Filmi fazlasıyla analiz edip burada paylaşarak Spoiler verme taraftarı değilim. Ama şunu söylemek isterim ki, filmi izlerken odağınızı bir kaç tık daha artırmanızı tavsiye ediyoruz. Yani sakin bir zihin durumundayken izlemeniz daha sağlıklı olacaktır. Aksi takdirde "Nasıl ya, ne oldu burada?" tepkileri verip, ikinci kez izlemek zorunda kalabilirsiniz. Benden söylemesi!